YAZDIĞI MAKALELERİ BURADAN OKUYABİLİRSİNİZ

Köşe Yazıları

AİLE BAĞLARI

02.01.2017 15:34
Yağmurlu bir sonbahar akşamıydı. Koltuğunda uzanmış, televizyonunu izliyordu Selim. Yorgundu. Göz kapakları uyku vaktinin geldiğini bildiriyordu. Yatmaya hazırlanıyordu. Bu esnada adeta acı acı inleyen bir zil sesi duyuyordu. Telefonu çalıyordu Selim’in. “Gecenin bu saatinde de kim arayan. Hayırdır inşallah” dedi ve telefona cevap verdi. Heyecanlı ve korkulu bir ses vardı telefonun diğer ucunda. “Amca” dedi yeğeni, yutkundu; boğazı düğümleniyor, konuşamıyordu Cengiz. Neden sonra konuşabildi ve...

EMNİYET KEMERİ BABANIN ÇOCUĞUNDAN AYRILMASINA ENGEL OLAN EN ÖNEMLİ TEDBİRDİR

23.12.2016 23:02
Evlerinin incir ağaçlarıyla dolu yemyeşil bahçesinde oynuyordu çocuk. Bir topu vardı, bir de tahtadan yapılmış arabası. Gözlerindeki ışıltı etrafa yayılıyor; saf, masum ve gerçek mutluluğu gözlerinden okunuyordu. İple çekiyordu her akşam babasının işten eve dönüşünü. Gözleri yolda kalıyordu akrep ve yelkovan akşamı göstermeye başladığında. Günün yarısını çalışarak, çocuklarının rızkını kazanarak geçiriyordu adam. Bin bir türlü insanın kahrını çekerek ediyordu akşamı. Zihni yorgun, bedeni...

SEVMEK, BİR KELİMEDEN İBARETTİR. HAKKINI VERMEK İSE ALFABEYE SIĞMAYAN BİR İŞTİR

10.11.2016 14:37
Sevmek, bir kelimeden ibarettir. Hakkını vermek ise alfabeye sığmayan bir iştir. Sevmek, sahiplenmektir. Sevdiğini bağrına basmaktır. Sevmek, onsuz zamandan tat alamamaktır. Sevmek, diğer yarını bulduğunda onunla tamamlanmaktır. Sevmek, biriyle "BİR" olmaktır aslında. Onunla “AŞKLA KALMAK”tır. Biri girer hayatına; sevmeyi öğretir, sevilmenin ne güzel bir nimet olduğunu gösterir sana. Biri girer hayatına; sevmenin ekmek gibi, su gibi Allah'ın bahşettiği büyük bir nimet olduğunu öğrenirsin....

BULUNMAZ HİNT KUMAŞI SANIYORLAR

22.06.2016 16:54
Televizyon ekranlarında o kadar çok evlendirme programları var ki... Bu programlar hayatımızın içine o kadar çok girdi ki... O kadar çok izleniyor ki... O kadar çok seviyesizlik baş gösteriyor ki bu programlarda. Seviye resmen ayaklar altına alınıyor. Evlendirme programlarına katılan insanlar psikolojik olarak bir üstünlük havası içine giriyor, kendilerini her bakımdan tatmin etme yoluna gidiyorlar. Egoların da biri bin para oluyor bu programlarda... Programa aday olarak katılan bir kişinin ilk...

HİKÂYEDEN YÖNETİCİLER

20.06.2016 03:20
Çok uzun bir süredir iş hayatı hakkında bir makale kaleme almamıştım. Bu kez işletmelerdeki yöneticiler ve patronlarla ilgili bir makale yazmayı düşündüm. Yönetici kimdir, patron kimdir? Bir işletmede nasıl davranmalı, nasıl hareket etmelidir? Bu yazımda biraz bunları irdeleyelim istedim. Türk Dil Kurumu'nun (TDK) yaptığı tanımlamaya göre yönetici, yönetme gücünü elinde bulunduran kişidir. Bununla birlikte "Başkaları vasıtasıyla iş yaptıran kişi" olarak da tanımlanabilir. Yani yönetici iş...

GEÇMİŞ GELECEĞE AYNA GİBİ YANSIR MI?

03.01.2016 16:04
Geçmişe takılıp kalmak, geçmişte yaşamak... Birçoğumuzun ister istemez içinde bulunduğu durumlardır bunlar. Geçmişte yaşadıklarımızı, başımızdan geçen kötü olayları unutamaz ve sürekli hatırlarız. Yaşadığımız o kadar kötü olaylar ve anılar vardır ki; kimimiz en yakınlarının ölümüyle sınanmıştır geçmişte, kimimiz dostlarının aldatmalarıyla, kimimiz de sevip değer verdiği insanın onu terk edişiyle... Güvendiği insanın sebepsiz ve umulmadık terk edişi bırakmıştır belki de kişinin yaşamında en...

İNSAN NEDEN YAZMALI?

02.12.2015 16:03
Yazmak nedir? Türk Dil Kurumu'nun yaptığı tanımlamaya göre yazmak, söz ve düşünceyi özel işaret veya harflerle anlatmaktır. İnsan, sahip olduğu fikirleri beyan etmek, paylaşmak için yazmalıdır bence. Deşarj olmak için yazmalıdır tabir-i caizse. Bazen o kadar doluyor ki insan, rahatlaması için kâğıda dökmesi gerekiyor içindekileri. En zararsız haykırıştır da aynı zamanda yazmak. Bir de yazmanın yalnızlığa da iyi gelen bir tarafı vardır. Çünkü anlatmak istediklerinizi çok daha rahat...

DEĞER VE KIYMET BİLMEYEN BİR NESİL YETİŞİYOR

21.11.2015 16:23
Çocuklarının her istediklerini istedikleri anda yerine getiren, her istediklerini istedikleri anda alan ebeveynler olmaya başladık. Bu yüzden de değer ve kıymet bilmeyen çocuklar yetişmeye başladı. Artık her şeyi çok kolay elde edebilen bir nesil kitlesi yetişiyor. İstediklerine çok kolay ulaşabilen bir nesil kitlesi... Peki, bu durum olumlu sonuçlar doğurur mu, ne gibi zararları olur yetişen çocuk üzerinde? Bir defa çocuk hoşuna giden bir şeyi, örneğin bir oyuncak, bir telefon, bir kıyafet,...

MEDENİYET KILIK KIYAFETLE OLMAZ

11.11.2015 16:38
Geçtiğimiz günlerde bir haber okudum, siz de okumuşsunuzdur muhakkak. Oyuncu Melek Baykal Yozgat'taki Hayri İnal Konağı'nı ziyaret etmiş ve sonrasında da oradaki başörtülü çalışanlar hakkında sosyal medyada yaptığı açıklamadan dolayı tepki yağmuruna tutulmuştu. Bu tepkilerden sonra ise yazılı bir açıklama yaparak özür dilemişti. Melek Baykal, Hayri İnal Konağı'nı ziyaretinden sonra sosyal medya hesabından şu paylaşımı yapmıştı: "Konağın duvarında konağın gerçek sahipleri Hayri İnal ve ailesinin...

NEDEN KİTAPLAR?

09.11.2015 14:32
Bu soruya Cemil Meriç'in bir sözüyle cevap vererek başlamak en doğrusu olur sanırım. Neden kitaplar? Çünkü "Kitap bir limandı benim için. Kitaplara sığındım ve kitaplardaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim(*)". Satırlarca yazılacak cevapları bu tek bir cümle özetliyor aslında. Aslında bu tek bir cümleye sığıyor satırlarca cevaplar. Biz yine de bir şeyler yazmaya çalışalım dilimiz döndüğünce, kalemimiz oynadığınca. Neden kitaplar? Çünkü çocukların gönüllerince eğlendikleri oyun...

CAHİL CESARETİ

29.09.2015 14:32
Bir insanın cehalet seviyesi arttıkça kendine olan güveni de artar ve buna da cahil cesareti denir. Kendine güvenmek her insanda bulunması gereken bir duygu olmakla beraber yukarıdaki cümlede geçen kendine güven kavramı oldukça farklı bir kavramdır. Buradaki güven kelimesi cahil cesareti denen kavramın karşılığı olarak kullanılmıştır. Bir insanın kendine olan güveni derece derece değişir ve en üst sınırlarda da olabilir. Cehalet seviyesi düşük olan birey yapacağı işleri, atacağı adımları...

GÜNDEMDEKİ YENİ KAVRAM: MANKURT

22.09.2015 14:31
Literatürde mevcut olan; fakat bu güne kadar belki de hiç duymadığımız yeni bir kavram daha girdi gündemimize, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Milyonlarca Nefes Teröre Karşı Tek Ses" mitinginde yaptığı konuşmayla birlikte. O konuşmada Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Mankurt" kelimesini kullandı. "Kim ki bu bayrağa yan gözle bakıyorsa, bu vatanla da bu milletle de bağı kalmamış olan, köksüz, ruhsuz, sevgisiz bir mankurttur." dedi. Ben bu kelimeyle ilk olarak Cengiz Aytmatov'un "Gün Olur Asra...

YALNIZLIK NEREYE KADAR DEVAM EDECEKTİ?

11.07.2015 17:48
O akşam yine sahildeki yerimde oturdum. Neler düşündüm bir bilsen. Karşıdaki kıyılara baktım uzun uzun, güneş battıktan sonra bir çarşaf gibi etrafı kaplayan kızıllığı izledim sessizce ve birden "Bu son kez olsaydı n'apardım?" diye geçirdim içimden. N'apardım acaba gerçekten? Uzun uzun seyrettim dalgaların, mavinin, yeşilin ve kızılın renklerini karıştıra karıştıra üzerime gelişini. Ya son kez olsaydı, son kez bir daha hiç doğmayacak ve batmayacak olsaydı güneş. Aç bir kurdun avına baktığı...

O ACIR, O KURTARABİLİRDİ SENİ

04.07.2015 15:38
Sessizce oturmuştum sahile paralel uzanan kumsalda. Bir elimde dumanı halkalar şeklinde yükselip, havayla münasebetinde yok olan sigaram; diğer avucumda ise kum zerrecikleri... Yumduğum elimi hafifçe aralayıp zerreciklerin bir ip misali boşalmasını izliyordum avucumun içinden. Kulağımı flüt nağmeleri okşamaya başladı bir anda, yumuşacık bir hanımeli gibi. Öyle ki inandırıyordu insanı masumiyetin varlığına. Bakıyordum etrafıma kim çalıyor, nereden geliyor bu ses, diye. Göremiyordum. Gaybdan mı...

BİR GÜN GERÇEKLEŞECEK OLAN KÂBUS

29.06.2015 14:32
Bir çayıra uzanmış, sere serpe yatıyordum. Etrafı seyrediyor, derin derin soluyordum tertemiz havayı. Heybetli bir çınar ağacının altındaydım. Dalları adaleli bir kol misali koruyordu sanki beni. Güvende hissettim o an kendimi. Ne kadar da olmuştu bir çınar ağacının gölgesi altına girmeyeli. İnsanı koruyup kollayan, sarıp sarmalayan kişi bir kuş gibi uçup gittikten sonra o sonsuz âleme, yorulduğunda dalları altında gölgelenebileceğin bir dayanak da olmuyordu etrafında. Uzanırken yeşilimsi...
<< 11 | 12 | 13 | 14 | 15 >>