MADEMKİ HAYATTAYIM, ÖYLEYSE UMUTSUZLUK YOK

08.01.2018 08:19

Elleri cebinde, başı öne eğik, düşünceli bir şekilde yürüyordu adam.

"Neyin var?" diye sordu Bilge, ak düşmüş sakalını ovuştururken.

Birden durdu adam. Kimseyi göremedi.

"Ne oldu, neyin var?" diye tekrar sordu Bilge.

Ancak arkasını döndüğünde görebildi adam Bilge'yi.

Bilge, adamın düşünceli halini görmüş, takip etmişti sessizce.

"Umudumu kaybettim" dedi adam.

Bilge şaşırdı.

"Umut kaybedilebilen bir şey mi?" diye sordu.

"Bilmiyorum" dedi adam gözleri sönük bir şekilde. "Ama sanırım ben kaybettim"

Bilge önce ak düşmüş sakalını sıvazladı, sonra adamın omuzlarından tuttu.

"Bak adam" dedi, dudaklarının kenarına tatlı bir tebessüm takınarak.

"Umut ancak insan öldüğünde kaybedilir. O yüzden bu dünyada umut kaybedilmez. Kaybedilen bir şey değildir. Çünkü Allah kimseyi umutsuz bırakmaz. Umutsuz bıraktığı an, ruhun bedenden ayrıldığı andır"

"Öyleyse benimki ne?" diye sordu adam.

"Seninki geçici bir hal" dedi Bilge.

"Çünkü Allah kimseye taşıyabileceğinden fazla yük yüklemez. Her şey gelip geçicidir. Bir döngü gibi döner. Bugün döngünün umutsuzluk olarak görünen kısmı yarın döngünün diğer tarafıyla yer değiştirecek. Ve döngünün umut yazan tarafı yüzünü sana dönecek."

"Nasıl yani?" diye sordu adam, yüzünde savaş kaybetmiş bir komutanın ifadesi vardı.

Bilge devam etti:

"İmtihan... Sen hiç ilahi imtihan diye bir şey duymadın mı? Yaradan hepimizi bir imtihan içerisine göndermiştir ve hep kulunun yanındadır. Çünkü O (c.c), kulunu kulundan daha çok düşünür. Dua bekler, yakarış bekler. Kendisine daha da yakınlaşmanı bekler. Eğer istediğin bir şeyi vermiyorsa, belki daha iyisini vereceğinden vermiyordur ya da olmaması gerektiğinden..."

Bu sözler karşısında birden gözlerinde ışık parladı adamın.

Bilgenin sözleri ilaç gibi geldi adama.

"Umutsuzluk yok artık" dedi adam Bilge'ye teşekkür ederken.

"Mademki hala hayattayım, öyleyse umutsuzluk yok"

Hayri Temür