HAYRİ TEMÜR KİMDİR?
Hayri Temür, 1985 yılının Aralık ayına rastlayan soğuk bir kış günü Giresun’da dünyaya gözlerini açtı. 2010 yılında Yakın Doğu Üniversitesi'nde lisans öğrenimini tamamladı. 2009 yılının Kasım ayında gönlünden bir ırmak gibi taşanların yüzeye vurmasıyla makaleler yazmaya başladı.
Çeşitli haber sitelerinde, yerel gazetelerde ve Dünya gazetesinde bu makaleleri yayımlandı. VAHYİN GÖLGESİNDE KUR'AN'Î BAKIŞ ve YALNIZLIĞIN KELİMESİ "AŞK" adında kitapları yayımlandı.
Giresun'da faaliyet gösteren Gündem Gazetesinde bir süre haber müdürü olarak çalışan Hayri Temür, yine aynı gazetede köşe yazıları yazmaya devam etmektedir. Bu güne kadar çeşitli konularda 500'ü aşkın makale kaleme almıştır.
Hayri Temür kendine ait YouTube kanalında "Vahyin Gölgesinde" adında dersler yapmaktadır.
Köşe yazılarına menüdeki "YAZILARI" ve "AYET ANALİZ YAZILARI" bölümlerinden ulaşabilirsiniz.
İşlediği derslere menüdeki "VAHYİN GÖLGESİNDE DERSLER" bölümünden ulaşabilirsiniz.
**** **** **** **** ****
HAYRİ TEMÜR'ÜN 27.03.2025 TARİHLİ GÜNDEM GAZETESİNDE YAYIMLANAN YAZISI:
RESİM VE HEYKEL GİBİ SANATSAL FAALİYETLER HARAM MIDIR?
Hz. Peygamber'e atfedilen bazı rivayetlere dayanarak resim ve heykel yapmanın haram olduğu iddia edilmektedir. Kaynaklara bakıldığında bu rivayetlere rastlamak mümkündür.
Resim ve heykel gibi sanatsal faaliyetlerin haram olduğuna dair Kur'an'da hiçbir ayet yoktur. Rabbimiz haram sınırlarını dar kapsamda bırakmış ve ayetleriyle bunu sabitlemiştir.
Kur'an'a baktığımızda Hz. Süleyman'ın sarayında heykeller yaptırdığını ve bulundurduğunu görmekteyiz (Sebe' Suresi, 34/13). Buradan hareketle Hz. Süleyman'ın sanata önem veren bir insan olduğunu söyleyebiliriz.
Muhtemelen buna şöyle cevap verecekler olabilir: "Heykel ve resim gibi sanatsal faaliyetler o peygamberlerin şeriatlarında serbestti, Hz. Muhammed ile birlikte yasaklandı (haram kılındı)". Hâlbuki Kur'an bize Şu'ara Suresi, 26/196. ayette, "O (Kur’an’ın ilkeleri), öncekilerin kitaplarında da vardı." diye söylemektedir.
Ayrıca Şûra Suresi, 42/13. ayette, "(Allah) 'Dini ayakta tutun ve onda ayrılığa düşmeyin!' diye Nuh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya tavsiye ettiğimizi size de din (yasa) kıldı." denilmektedir.
Bu ayetler dinde yasa bakımından değişiklik olmadığını bildirmektedir. Bu noktada hemen şu argüman ve sonrasında şu ayetleri delil getirecekler olabilir:
"Yahudilere bazı yiyecekler helal iken, daha sonra haram kılınmıştır"
"Nisa Suresi, 4/160: Yahudilerin yaptıkları haksızlıktan, bir de çok kimseyi Allah yolundan engellemelerinden dolayı kendilerine daha önce helal kılınmış bulunan temiz şeyleri onlara haram kılmıştık."
"En'am Suresi, 6/146: Yahudilere bütün tırnaklı hayvanları haram kılmıştık. Sırtlarının veya bağırsaklarının taşıdığı ya da kemiğe karışan yağlar hariç olmak üzere, sığır ve koyunun iç yağlarını da onlara haram kılmıştık. Bu durum, haksızlıkları yüzünden onlara verdiğimiz cezadır."
Bu ayetler bir şeriatın, yani bir yasanın değişmesinden değil; yapılan haksızlıklara ve azgınlıklara karşılık Yüce Allah'ın helal kıldığı birtakım şeyleri ceza olarak sonradan haram kıldığından söz etmektedir.
Kur'an'da yiyecekler üzerinden helal iken haram kılınma gibi böyle bir örnek varken, Hz. Süleyman'a verilen heykel izninin daha sonra haram kılındığına dair bir ayet yoktur. Kaldı ki haram konusu Yüce Allah'ın kırmızı çizgisidir ve bunları tartışmaya mahal vermeyecek şekilde Kur'an'da açıklamıştır.
Yüce Allah, bir haramı açıklamayıp insanlarda kafa karışıklığına sebebiyet vererek insanları zorda mı bırakmıştır? Elbette hayır. Böyle bir şeyin düşünülmesi bile söz konusu olamaz. Zira Kur'an'da anlatılan Allah profili kuluna asla böyle bir zorluk çıkarmaz. Bakara Suresi, 2/185. ayetteki şu ifade bunu açıkça ortaya koyar: "Allah sizin için kolaylık ister; zorluk istemez."
Yüce Allah, Yahudiler için daha önce neyin helal olup, onları cezalandırma amacıyla daha sonra neyin haram olduğunu bildirirken, böyle başka örnekleri kullarına bildirmemesi düşünülemez. Zira Yüce Allah bir örneklikten bahsetmiş ise benzer yasakların olduğu bir başka örneklikten de pekâlâ bahsederdi. Yüce Allah hiçbir şeyi unutmaz.
Kaldı ki Yahudilere bazı yiyecekler helal iken daha sonra haram kılınan örneklik varken, Yüce Allah heykel konusunda Hz. Süleyman'a helal iken Müslümanlara haram kıldığını muhakkak ayetlerle bildirirdi.
İnsan kalbinde şirk (Allah'a ortak koşma) maksadı taşımadığı müddetçe heykel ve resim gibi sanatsal faaliyetlerle uğraşabilir, bunda hiçbir beis yoktur. Hz. Peygamber'in şu hadisleri de aslında bu konuya ışık tutmaktadır:
"Allah sizin dış görünüşlerinize ve mallarınıza bakmaz, bilakis kalplerinize ve amellerinize bakar. (M6543 Müslim, Birr, 34)"
"Ameller niyete göredir. Herkes sadece niyetinin karşılığını alır. (M4927 Müslim, İmâre, 155; B1 Buhari, Bedü'l'vahy, 1)
Şayet bir hadis baz alınacaksa işte bu hadisler tabiri caizse kapı gibi Kur'an'la tam uyumludur ve peygamberimizin bu sözleri söylemiş olması kuvvetle muhtemeldir.
Eğer Hz. Peygamber'in, iddia edildiği gibi, resim ve heykel ile ilgili haram olduğuna dair sözler söylediğini varsayarsak, bu sözleri söylemesinin şu ihtimal dahilinde olduğunu düşünüp öyle yorumlamak yerinde olacaktır: "O dönemde insanlar taşa, tahtaya vs. yani putlara tapma inancından tevhid inancına geçmişlerdir ve kalpleri henüz imanla olgunlaşmamıştır. Hz. Peygamber de bu insanların tekrar eski şirk inancına dönebilme ihtimalini düşünerek resim ve heykel gibi o dönemdeki şirk sembolü şeyler hakkında olumsuz sözler söylemesi bu bakımdan anlaşılır olabilir. Bu şekilde davranması hüküm koyması anlamında değil, insanların tekrar şirk inancına bulaşmamaları için onları bunlardan uzak tutmak anlamında anlaşılmalıdır." Zira Hz. Peygamber'in dinde hüküm koyma yetkisi yoktur. Şu ayetler ve özellikle Hakka Suresindeki şu ayet grubu ve Tahrim Suresinin ilk ayeti Hz. Peygamber'in din adına helal-haram koyamayacağının delilidir:
En'am Suresi, 6/57-62; Yusuf Suresi, 12/40: Hüküm yalnızca Allah'a aittir.
Kehf Suresi ,18/26: O kendi hükmüne kimseyi ortak etmez.
Hakka Suresi, 69/44---47: O elçi bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı, bu nedenle elbette onu önce güçlü bir şekilde yakalardık. Sonra da bu nedenle şah (can) damarını keserdik. Hiçbiriniz buna engel de olamazdınız.
Tahrim Suresi, 66/1: Ey Peygamber! Allah’ın sana helal kıldığı şeyi eşlerini memnun etmek uğruna niçin kendine haram kılıyorsun?
Sözün özü; resim ve heykel gibi sanatsal faaliyetler haram değildir. Zaten bir Müslüman bunları yaparken asla şirk düşüncesi içerisinde olmayacaktır.
Bu bakımdan resim ve heykel yapmanın günah olduğuna yönelik bir ayet olmamasından dolayı ve Hz. Peygamber'in de aşağıdaki hadisleri ışığında, insanın "Günaha girer miyim?" diye bir düşünceye kapılmasına ve bu sanatsal faaliyetlerden geri durmasına gerek yoktur.
"Allah sizin dış görünüşlerinize ve mallarınıza bakmaz, bilakis kalplerinize ve amellerinize bakar. (M6543 Müslim, Birr, 34)"
"Ameller niyete göredir. Herkes sadece niyetinin karşılığını alır. (M4927 Müslim, İmâre, 155; B1 Buhari, Bedü'l'vahy, 1)"
GÜNDEM GAZETESİNDE YAYIMLANAN HAYRİ TEMÜR HABERİ...