YAŞAMIMIZIN KONTROLÜ ELİMİZDEN ÇIKMASIN
Televizyon dizileri o kadar çok sublimal (bilinçaltı) mesajlar veriyor ki, bizler de dizilerde gösterilen yaşamlarla kendi yaşamımızı kıyaslamaya başlıyoruz.
Kıyaslama yaptıkça yaşamımızı yetersiz görüyoruz. Orada gösterilen, aile yapımızın hoş görmeyeceği davranış ve yaşamlar bizleri etkiliyor. Daha fazla lüks yaşama isteği uyandırıyor.
Kendimize "Ben neden öyle bir hayat yaşamayayım ki, benim neyim eksik?" gibi sorular soruyor ve lüks ve refah içinde yaşamak için maddi ve manevi imkânlarımızı zorluyoruz.
Kazandığımız paranın çok çok üzerinde borçlar yaparak kendi refahımızı kendimiz düşürüyoruz; ama refah içinde olduğumuzu düşünüyoruz.
Şükretmeyi önemsemiyoruz. Şayet önemsemiş olsak insanlara gösteriş yapacağız diye imkânlarımızın dışına çıkmaz, sınırlarımızı zorlamazdık.
İmkânlarmızın dışına çıkınca ne oluyor? Duygularımızın ve yaşamımızın kontrolü elimizden çıkıyor, lüks içinde yaşama hırsının eline geçiyor ve mutluluk duyma hissimizi kaybediyoruz. Aslında mutlu olduğumuzu sanıyoruz; ama sanrılar yanılgıdan ibarettir.
Duygularımızın ve yaşamımızın kontrolünü kendi elimizde tutalım. Şükür ölçüsünde bir hayat sürelim. Şükretmek refah düzeyimizi düşürmez, aksine refah içinde yaşamamızı sağlar.
Hayri Temür