TOPLUMUN KANAYAN YARASI: KADIN CİNAYETLERİ

27.05.2013 16:33

Yıllardır aynı yastığa baş koymuş, iyi ve kötü günleri beraberce yaşamış olan eşlerinin canına kıyan kişiler insan olabilirler mi? Yaradılış olarak insan olsalar dahi kişilik ve gerçeklik bakımından insan görünümlü yaratıklardır onlar.

Her gün televizyon ve gazetelerde erkeklerin eşlerini sokak ortasında darp ettiği, öldürdüğü haberlerini duymakta ve okumaktayız. Ardı arkası kesilememektedir bu haberlerin.

Bu ülkede kadın cinayetleri konusu toplumun kanayan yarası durumuna gelmiştir. Fakat bu yara bir türlü sarılamamakta ve daha da kanamaya devam etmektedir. Her gün meydana gelen kadın cinayetleri Türkiye’nin günlük olağan haberleri konumuna gelmiştir artık. Öyle ki, bu tür haberlerde verilen tepkilerin oranı günden güne azalmaktadır.

Kadın cinayetleri konusu ülkenin uluslararası arenada da prestijini sarsmakta ve ülkenin kafa olarak ne kadar geri kaldığını göstermektedir.

Bu tür olayların artmasının en önemli nedeni eğitimsizlik ve erkekler tarafından eşlere verilen değerin az olmasıdır. Nasıl ki annesine değer veriyorsa kişi, eşine de aynı değeri vermeli ve tartışmalarda kaba kuvvete başvurmamalıdır. Zira erkek dediğiniz elinin sertliğini değil, yüreğinin mertliğini hissettirmelidir eşine.

SONSÖZ:

Görünen o ki, mevcut yasalar da kadın cinayetlerinin önlenmesinde yetersiz kalmaktadır. Bu tür suçlara verilecek cezaların çok ağır ve caydırıcı olması gerekmektedir. Kişinin müebbet hapis cezası ile yargılanması daha caydırıcı bir ceza olur belki de. Zira bu noktaya gelinmiştir artık.