PSİKOLOJİK DAYANIKLILIĞI ZAYIF BİR ÇOCUK MU YOKSA GÜÇLÜ BİR ÇOCUK MU?
Çocukları her anne-baba için önemlidir. Onların gelişim aşamalarında anne-baba olarak önemli roller üstleriniz. Üstlendiğimiz bu roller şüphesiz çocuklarımızın iyiliği içindir.
Hiçbir anne-baba çocuklarının yararına olmayan şeyleri yapmak istemez. Fakat farkında olmadan onlara zarar verebilecek yetiştirme tarzı uygulayabiliyoruz. El bebek gül bebek büyütüyoruz ve onların kendilerini birer prens ve prenses gibi görmelerini sağlıyoruz.
Burada anne-babaların düştüğü en büyük yanılgı, sanki hiç ölmeyeceklermiş gibi, hep çocuklarının yanında ve arkasında olacaklarmış gibi düşünmeleridir. Bu, büyük bir yanılgıdır.
Hâlbuki yapmamız gereken şey, bu dünyada herkes gibi onların da sıradan bir insan olduğunu öğretmek...
Herkesin çocuğu değerlidir. Aynı zamanda herkesin çocuğu herkesin çocuğu gibi sıradan bir çocuktur. Çocuklarımıza bunu aşılarsak psikolojik dayanıklılığı zayıf bir insan olmalarının ilk etapta önüne geçebiliriz.
Zira birer prens ve prenses gibi büyütülen çocuklar realiteye adım attığında, yani gerçek hayatla karşılaştıklarında, psikolojik dayanıklılığı onlara yetmeyebilir.
Peki, psikolojik dayanıklılık nedir?
Psikolojik dayanıklılık zor koşullar altında ayakta kalabilmek ve kısa sürede toparlanabilmektir.
Çocuk gerçek yaşama adım attığında bir prens veya prenses olmadığının elbette farkına varacak ve bu farkına varışın hazmedilmesi zor bir süreç olması kuvvetle muhtemel olacak.
Arkadaşları onun her istediğini yapmayacak, işyerinde müdürü onu azarlayacak, dünya ona adaletli davranmayacak. Biz anne-babalar olarak ne kadar uğraşsak da hayatın bu realitesini örtmemiz asla mümkün değil.
Bunun için çocuklarımızı zorluklarla tanıştırmalı, onlara yaşlarına göre sorumluluklar vermeliyiz. Onları hayatın zorluklarıyla tanışık yapmalıyız ki büyüdüklerinde her olumsuz durumda psikolojik çöküntü yaşamasınlar, psikolojik dayanıklılığı güçlü birer insan olabilsinler.
Hayri Temür