"ÖLÜLERE DUYURAMAZSIN" AYETİNİN KISA ANALİZİ (NEML, 27/80)

"Şüphesiz ki sen ölülere duyuramaz; sağırlara da arkalarını dönüp giderlerken çağrıyı duyuramazsın. (Neml, 27/80)" 

Bu ayette Yüce Allah, "Ölülere duyuramazsın" derken, ayetlere duyarsız kalan, onları görmezden gelen ve inkârda ısrarcı olanlar için teşbih (benzetme) üzerinden peygamberimize (a.s) fazla beklentiye girmemesini söylüyor. 

Ayette Yüce Allah, "Ölülere duyuramazsın" şeklinde burada aklını ve kalbini İslam'a kapatmış, inkârda ısrarcı kişilerle ilgili ölüler üzerinden bir benzetme yapmıştır. Yapılan benzetmenin de gerçek olması gerekir. Çünkü benzetme yapılan şey, kastedilen manayı üzerinde taşır. Zaten benzetme yapmanın da amacı budur. 

Bu ayette benzetme amaçlı ölüler tasviri kullanılmışsa; bu, ölülerin gerçek manada duyamayacaklarına da işaret olur. 

Nitekim müfessir Fahreddin Razi de Neml, 27/80. ayetin tefsirinde şöyle diyor: "Cenâb-ı Hak, onların ölüler, sağır ve körler gibi olduklarını, böylece de onların anlamayan, duymayan, hakkı görmeyen kimseler olduğunu beyan etmek suretiyle, Hazret-i Muhammed (sallallahü aleyhi ve sellem)'in onlar hakkında beklentisini kesmek istemiştir." 

Benzetme yapılan şey, kastedilen manayı üzerinde taşır. O halde ayetlere duyarsız kalmak, inkârda ısrarcı olmak ölülerin işitmemesi üzerinden bir benzetmeyle ifade ediliyorsa, şu halde ölülerin de işitmemesi gerçeklik manasındadır. 

Hayri Temür