KUR'AN'IN SAVAŞA BAKIŞI
İnsanlar Kur'an ayetlerinin nasıl okunması ve değerlendirilmesi gerektiği hususunda bir yanlışın içerisinde olabilirler.
Mesela en çok yanlışlık Tevbe Suresi, 9/5. ayette yapılır. Yüce Allah, bu ayette, "Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün" diye bildirir. İnsanlar bu ayeti tek başına okuyup değerlendirdikleri için Kur'an ile ilgili büyük bir yanlış yorumlama ortaya çıkar.
Kur'an'ın müteşabih özelliği vardır. Yani Kur'an birbiriyle benzeşen, birbirini açıklayan ayetlerden oluşur. Yüce Allah, Kur'an'ın müteşabih olduğunu Al-i İmran Suresi, 3/7. ayette bildirir.
Bir ayeti aynı konuyla ilgili diğer başka ayetlerle birlikte bütüncül şekilde okumadan parçacı şekilde okumak Kur'an'ı yanlış anlamaya ve yorumlamaya neden olur.
"Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün. (Tevbe Suresi, 9/5)" ayetinin öncesine baktığımızda kendileriyle antlaşma yapılan ve antlaşmayı bozup fiili savaş durumunda olan müşriklerle ilgili olduğu görülür.
Zaten Kur'an'ın bütününü okuduğumuzda şunu görürüz: Kur'an savunma (defans) savaşını emreder. Müslümanlara karşı savaş açılması, onların yurtlarından çıkarılması durumlarında savaş yapılacağını bildirir.
Tevbe Suresi, 9/5. ayeti, savaş konusunu kavrayabilmek için şu ayetlerle birlikte okumak gerekir: Bakara Suresi, 2/190---194; Hac Suresi, 22/39.
"Size karşı savaşanlarla siz de Allah yolunda savaşın! Sakın aşırıya gitmeyin! Şüphesiz ki Allah aşırıya gidenleri sevmez. Onları (size karşı savaşmakta olanları) yakaladığınız yerde öldürün! Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın! Fitne (zulüm ve işkence), insan öldürmekten daha şiddetli bir kötülüktür. Mescid-i Haram’da onlar sizinle savaşıncaya kadar siz de onlarla savaşmayın! Onlar size karşı savaş açarlarsa siz de onlarla savaşın! İşte kâfirlerin cezası böyledir. Onlar savaştan vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayandır, çok merhametlidir. Fitne (zulüm ve işkence) kalmayıncaya ve kulluk da yalnızca Allah’a oluncaya kadar onlarla (saldıranlarla) savaşın! Vazgeçerlerse zalimlerden başkasına düşmanlık yoktur. Haram aylar haram aylara karşılıktır. Dokunulmazlıklar da karşılıklıdır. Kim size saldırırsa siz de onun size saldırması gibi ona misilleme olacak kadar saldırın! (Bakara Suresi, 2/190---194)"
"Kendileriyle savaşılanlara, haksızlığa uğratılmaları sebebiyle savaş için izin verildi. Şüphesiz ki Allah onlara yardıma gücü yetendir. (Hac Suresi, 22/39)"
Tüm bunların yanında mesela Mümtehine Suresi, 60/8. ayette Yüce Allah, "Allah sizinle din uğrunda savaşmayan ve sizi yurtlarınızdan çıkarmayanlara iyilik yapmanızı ve onlara adil davranmanızı yasaklamaz. Şüphesiz ki Allah adil davrananları sever." diye bildirir.
Aynı zamanda dinde zorlama olmadığına (Bakara Suresi, 2/256) ve haksız yere bir insanı öldürmenin bütün insanları öldürmek olduğuna dair (Maide Suresi, 5/32) ayetler varken, Yüce Allah'ın bir insanı inanmıyor diye "bulduğunuz yerde öldürün" şeklinde bir emrinin olması beklenemez.
Kur'an ayetlerini tek başına parçacı bir şekilde okumak Kur'an'ın ve dolayısıyla Yüce Allah'ın verdiği mesajların tam kavranamamasına sebep olur.
Kur'an'ın savaş konusuna nasıl baktığını anlayabilmek için öncelikle Kur'an'ı anlayarak defalarca okumuş olmak ve bu ayetleri ve konuyla ilgili diğer ayetleri bilmek gerekir.
Hayri Temür