KUR'AN'DA İKİ KADININ ŞAHİTLİĞİ BİR ERKEĞİN ŞAHİTLİĞİNE Mİ EŞİT?
Kur'an'ı eleştirenlerin yaptığı eleştirilerden biri de kadının şahitliği üzerinedir. Denir ki, "İki kadının şahitliği bir erkeğin şahitliğine eşittir. Burada bir ayrımcılık söz konusudur." Buna da Bakara Suresi'ndeki ayeti delil gösterirler.
Ayet şöyledir:
"(Borçlanmalarda) Erkeklerinizden iki şahit de bulundurun! İki erkek bulunamazsa, razı olacağınız bir erkek ile biri yanılırsa (şaşırırsa) diğerinin ona hatırlatması için iki hanım şahit olsun! (Bakara Suresi, 2/282)"
Hâlbuki Kur'an'da sekiz ayette şahitlik mevzuu geçer ve yedi ayette kadın-erkek şahitliğine dair bir ayırım yoktur. Kur'an'da bir konu ile ilgili konuşabilmek için önce o konu ile bağlantılı bütün ayetleri incelemek gerekir.
Bakara Suresi'ndeki ayet borçlanmaya yönelik, dışarı hayatıyla ilgili olduğu için bir kadın yerine iki kadının şahitliğinin şart koşulması; tek kadının yetersizliğinden veya arka plana itilmesinden değil, kadınların konumları, psikolojileri, ev dışındaki hayatla ilgileri bakımından unutma veya şaşırma ihtimallerinin daha fazla olabileceğinden dolayıdır. Kaldı ki ayette "Şaşırır veya yanılırlarsa diğeri ona hatırlatsın" diye söylenir. Eğer şahitliği yapan kadın şaşırmazsa, haliyle ikinci kadına gerek kalmayacak ve bir erkek ve bir kadının şahitliğiyle şahitlik eşitlikle tamamlanacaktır.
Diğer yedi ayette ise şahitliklerde kadın ve erkek olarak cinsiyet ayrımı yapılmaz. Yani şahitler sayıya bakılmaksızın isterse erkek isterse kadın olabilir.
Bu yedi ayeti inceleyelim.
1) Yetimlerin mallarını kendilerine verdiğiniz zaman onlarla ilgili şahit bulundurun! (Nisa Suresi, 4/6)
Ayette "şahit bulundurun" deniyor. Bakara Suresi, 2/282. ayetteki gibi cinsiyet belirtilmediği için bu şahit kadın da olabilir, erkek de olabilir.
2) Kadınlarınızdan çirkinlik (fuhuş) yapanlara karşı aranızdan dört şahit getirin! (Nisa Suresi, 4/15)
Ayete baktığımızda dört şahidin kaçı erkek kaçı kadın olacak yönünde bir hüküm yoktur. Burada şahitlerin hepsi veya çoğu kadın da olabilir, erkek de olabilir.
3) Ey iman edenler! Birinize ölüm gelip çatınca, vasiyet esnasında içinizden adalet sahibi iki kişi aranızda şahitlik etsin! Veya yeryüzünde yolculuktayken başınıza ölüm musibeti gelmişse sizden olmayan başka iki kişi şahit olsun! (Maide Suresi, 5/106)
Bu ayette ise Cenabı Allah, adalet sahibi iki şahitten veya sizden olmayan başka iki şahitten bahseder. Bu ayette de bir cinsiyet ayırımı yoktur.
4) Zina eden erkek ve kadının cezalandırılmasına müminlerden bir grup da şahit olsun. (Nur Suresi, 24/2)
Nur Suresi'ndeki bu ayette zina eden erkek ve kadına verilen cezaya yine yukarıdaki ayetlerdeki gibi cinsiyet ayrımı yoktur. Şahitlerin çoğunluğu kadın da olabilir, erkek de...
5) Namuslu kadınlara zina iftirasında bulunup, sonra da dört şahit getiremeyenlere seksen değnek vurun. (Nur Suresi, 24/4)
Buradaki ayette Cenabı Allah şahitlik için dört sayı belirlemekte; ancak kadın veya erkek diye cinsiyet şart koymamaktadır.
6) İftiracıların da bu konuda dört şahit getirmeleri gerekmez miydi? (Nur Suresi, 24/13)
Ayette Cenabı Allah yine cinsiyet belirlemesi yapmamaktadır.
7) İçinizden adil iki kişiyi de şahit tutun! (Talak Suresi, 65/2)
Talak Suresi'ndeki bu boşanma ayetinde ise yine cinsiyet belirmesi olmayıp adaletli iki şahidin yeterli olacağı bildirilmektedir. Bu adaletli iki kişi kadın da olabilir, erkek de olabilir; bir erkek ve bir kadın da olabilir.
Ayetlerden de görüleceği üzere Kur'an'da kadının şahitliği konusunda bir ayırım söz konusu değildir. Zira şahitlikle ilgili sekiz ayetin yedisinde zinhar kadın-erkek ayrımı yoktur.
Bakara Suresi 2/282. ayette ise şahitlik konusu borçlanma ve alışveriş gibi spesifik bir konu olduğundan ve kadınların da o dönemde çoğunlukla ev dışı işlerle/ticaretle meşguliyeti olmamasından dolayı özel bir şahitlik durumu söz konusudur.
Hayri Temür