KUR’AN’A GÖRE ALLAH DOSTLARI KİMLERDİR?

08.05.2025 19:44

Geleneksel din anlayışına göre “Allah dostları” ayrıcalıklı bir sınıftır ve bu sıfat herkese değil, bazı insanlara (şeyh, mürşit, gavs, evliya, veli vs.) verilmekte ve bu insanların Allah ile kul arasında bir aracı olduğuna inanılmaktadır. Kur’an ise böyle bir aracılık anlayışını kesinlikle reddetmektedir. 

 

A’raf Suresi, 7/3: Rabbinizden size indirilene (Kur’an’a) uyun. O’nu bırakıp da başka önderlerin/dostların ardından gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz.

Zümer Suresi, 39/3: Dikkat edin! Arı duru din yalnızca Allah’a aittir. O’nun peşi sıra dostlar edinenler “Onlara, bizi yalnızca Allah’a biraz daha yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz” derler. Şüphesiz ki Allah ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz ki Allah yalancı ve inkârcı kimseyi doğru yola ulaştırmaz.

 

Günümüzde de benzer bir anlayış mevcuttur. "Allah dostları" diye nitelendirilen birtakım ayrıcalıklı görülen insanları Yüce Allah’a yaklaşmak için bazı insanlar vesile olarak görmektedirler. Burada şöyle bir parantez açıp şunu belirtmemiz gerekir ki müşrikler de Allah’ı bilmez/tanımaz değillerdi. Allah’ı bilmekte; fakat Allah’ın yanında putlara tapmaktaydılar ve taptıkları şeyleri/varlıkları Allah’a yaklaşma vesilesi olarak görmekteydiler. Kur’an’a baktığımızda müşriklerin Allah’ı bildikleri ayetleri görmekteyiz. (Yunus, 10/31; Mü’minun, 23/84---89; Ankebut, 29/61---63; Lokman, 31/25; Zümer, 39/38; Zuhruf, 43/9-87)

Geleneksel din anlayışında da insan kendisini Allah’a uzak görmekte, kendisini Allah’a yaklaştıracak aracılar aramakta ve bunlar için de “Bu kişiler Allah dostudur, Allah katında hatırlıdır” diyerek, yaptıkları duaları bu Allah dostlarının(!) yüzü suyu hürmetine Yüce Allah'ın kabul edeceği gibi şirke kapı aralayan bir düşünceye sahiptirler. Hâlbuki Yüce Allah Alak Suresi, 96/19. ayette Hz. Peygamber'e hitaben onun üzerinden bütün insanlara Allah'a yaklaşma vasıtasını beyan etmektedir.

 

Alak Suresi, 96/19: Secde et ve Allah'a yaklaş.

 

Demek ki insanın Allah'a yaklaşabilmesi için başka bir vesileye/vasıtaya ihtiyacı yoktur. Nitekim Allah Resulü de bir hadisinde, "Kulun Rabbine en yakın olduğu an secde anıdır"(1) diyerek Allah'a yakın olmanın vasıtasını O'na secde etmek olduğunu açıklamıştır. 

Yine Allah Resulü'nün şöyle söylediği de rivayet edilmektedir: "Allah şöyle buyurdu: Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder."(2)

Bu hadislerden anlaşılmaktadır ki peygamberimiz insanlara Yüce Allah'a yaklaşmanın başka insanları aracı görerek değil, direkt O'na yönelerek olacağının altını çizmiştir.

 

ALLAH İNSANA HESAP EDEMEYECEĞİ KADAR ÇOK YAKINDIR

Kur'an'da Yüce Allah'ın insanla arasında hiçbir boşluk olmadığına ve dolayısıyla bir aracıya da ihtiyaç olmadığına dair birçok ayet vardır. Şimdi bunlara bakalım.

 

Bakara Suresi, 2/186: Kullarım sana benden sorduğunda onlara de ki: 'Ben kendilerine çok yakınım. Bana dua ettiği zaman, dua edenin çağrısına cevap veririm. Kullarım benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulabilsinler!

 

Ayette Yüce Allah kulları O'na dua ettiğinde duasına direkt kendisinin cevap verdiğini beyan etmektedir ki bu çok önemli bir noktadır.

 

Şûrâ Suresi, 42/26: Allah iman edip iyi işler yapanların duasına cevap verir; lütfundan onların ödülünü artırır.

 

Neml Suresi, 27/62: Onlar mı hayırlı yoksa kendine yalvardığında zorda kalana cevap veren, sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri (sorumluları) olarak görevlendiren Allah mı? Allah’la birlikte bir ilah mı varmış! Ne kadar da azınız gerçeği hatırlıyor!

 

Ayetten anlaşılmaktadır ki insan zorda kaldığında, bir sıkıntıya uğradığında onu bu durumdan kurtaracak olan ve kurtaran bizzat Yüce Allah'tır. 

 

Kaf Suresi, 50/16: Yemin olsun ki insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını bilmekteyiz. Biz ona şah damarından daha yakınız.

 

Enfal Suresi, 8/24: Bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer.

Kaf suresi ve Enfal suresindeki bu ayetler ise Yüce Allah'ın insana ne kadar yakın olduğunu ifade ederek aslında her şeyi özetlemektedir.

 

Hud Suresi, 11/61: Semûd kavmine de kardeşleri Salih’i göndermiştik. 'Ey kavmim! Allah’a kulluk edin! Sizin için O’ndan başka ilah yoktur. O sizi yerden (topraktan) yaratmış ve sizi orada yaşatmıştı. O’ndan bağışlanma dileyin; sonra da O’na tevbe edin! Şüphesiz ki Rabbim kullarına yakındır; dualarına karşılık verendir.' demişti.

 

Mücadele Suresi, 58/1: Allah sizin konuşmanızı duymaktadır. 

 

Yüce Allah kulunun konuşmasını duyuyor ise, ki O her şeyi duyan ve bilendir, kulun yaptığı duaları Yüce Allah'a duyurmak için araya birtakım Allah dostlarını(!) koymaya çalışması akla ziyan bir durumdur.

 

Mücadele Suresi, 58/7: Göklerde ve yerde olanları Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O’dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O’dur. Bunlardan daha az veya daha çok olsunlar, nerede olurlarsa olsunlar mutlaka O onlarla beraberdir.

 

Hadid Suresi, 57/4: Nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir.

 

Zikrettiğimiz bu ayetlerden Yüce Allah’ın her daim bizimle beraber olduğunu anlamaktayız.

 

Eski Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu hocanın 2020 yılında Habertürk’te vermiş olduğu şu demeç önemlidir: "İslam'da temsil yoktur. Allah adına konuşan sınıf yoktur, din adamları sınıfı, ruhban sınıfı yoktur."(3)

 

KUR’AN’A GÖRE ALLAH DOSTLARI KİMLERDİR?

 

Biz Kur'an'da "Allah dostları" diye bir sıfat olduğunu görmekteyiz. Peki, Kur'an'daki Allah dostları diye nitelenen insanlar ayrıcalıklı insanlar mıdır? Şimdi ayetler üzerinden bunu öğrenelim.

 

Bakara Suresi, 2/257: Allah iman etmiş olanların dostudur; onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır.

 

Yunus Suresi, 10/62-63: Allah’ın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecek de. Onlar, iman edip takvalı olanlardır.

 

Al-i İmran Suresi, 3/68: Allah müminlerin dostudur.

 

En’am Suresi, 6/127: Rableri katında onlara esenlik yurdu vardır. Ve yapmakta oldukları güzel işler sebebiyle Allah onların dostudur.

 

Casiye Suresi, 45/19: Allah da muttakilerin dostudur.

 

Ayetlere göre iman ettiğini söyleyen, takvalı olmaya çalışan ve mü’min olan herkes Yüce Allah’ın dostu konumundadır. Görüldüğü gibi "Allah dostu" sıfatı sadece belli bir zümreye ait değildir.

 

MÜMİN/MUTTAKİ KULLARIN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

 

Müslüman olmak ile Mümin olmak farklıdır. Her Müslüman Mümin’dir denilemez. Yüce Allah’a, onun peygamberlerine, indirdiği kitaplara, meleklerine, ahiret gününe inanan herkes Müslümandır. Mümin ise Yüce Allah’ın Kur’an’da yapmış olduğu mümin/muttaki kul olma kriterlerine uyan kimsedir. Bu kriterlere uymayan Müslüman Mümin değildir. 

 

Yüce Allah'ın bildirdiği Mümin/Muttaki kulların özelliklerinden bazıları şunlardır:

 

1) Namazı kılarlar, infak ederler, zekâtı verirler. (Bakara, 2/3---6; Nur, 24/37)

2) Öfkelerini yutarlar, insanları affederler, günah işlediklerinde hemen tövbe ederler. (Al-i İmran, 3/134-135)

3) Allah anıldığı zaman yürekleri titrer, ayetleri duyunca imanları artar. (Enfal, 8/2-3)

4) Fakiri fukaraya sahip çıkar, onları yedirir doyururlar. (İnsan, 76/7---10)

5) Kendilerine sataşıldığında kötü insanlara uymazlar. (Furkan, 25/63)

6) İsraf etmezler, cimrilik de yapmazlar. (Furkan, 25/67)

7) Zina yapmazlar. (Furkan, 25/68)

8) Yalan konuşmazlar, yalana şahitlik etmezler. (Furkan, 25/72; Ahzab, 33/70-71)

9) İçki içmezler. (Bakara, 2/219; Maide, 5/90)

10) Adaletli davranırlar. Anne baba, akrabalar aleyhine bile olsa adaletli davranırlar. (Nisa, 4/135)

11) Hırsızlık yapmazlar. (Maide, 5/38)

12) İftira atmazlar, kibirlenmezler. (Nisa, 4/112; Nahl, 16/23)

13) Yetime sahip çıkarlar. (Bakara, 2/177)

14) Kumar oynamazlar, faize bulaşmazlar. (Bakara, 2/219-275-279)

15) İnancından dolayı hiç kimseye zorlama yapmazlar. (Bakara, 2/256)

 

Sonuç olarak Kur’an’dan gördüğümüz üzere “ALLAH DOSTU” sıfatı birtakım özel diye nitelendirilen insanlar için değil; Allah’a iman ettiğini söyleyen, mümin olmanın gereklerini yerine getiren, yerine getirmeye azami derecede özen gösteren herkes için geçerlidir. Yani Mümin olan herkes Allah’ın dostudur.

 

Al-i İmran Suresi, 3/68: Allah müminlerin dostudur.

Casiye Suresi, 45/19: Allah da muttakilerin dostudur.

 

KAYNAKLAR:

 

(1) Müslim, Salât, 215 - Prof. Dr. Mehmet Okuyan, Kur’an Meal-Tefsir, Haliç Üniversitesi Ya yınları, 4. Baskı, Sayfa: 397, Dipnot: 8

(2) B6502 Buhari, Rikâk, 38 - Hadislerle İslam, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 3. Baskı, Sayfa: 87

(3) https://haberturk.com/eski-diyanet-isleri-baskani-ali-bardakoglu-haberturk-e-konusuyor-2681154?page=6

 

Hayri Temür