KÖTÜ OLAYLAR BİZİM BAŞIMIZA GELMEZ

08.05.2019 13:34

Yarın ömrümüzün son günü olduğunu bilsek insanlara ve sevdiklerimize iyi davranmaz mıydık?

Yarın iki kolumuzun kopacağını bilsek sevdiklerimize her dakika sarılmaz mıydık?

Yarın dilimizin tutulup hiç konuşamayacağımızı bilsek insanlara ve sevdiklerimize güzel sözler söylemez miydik?

Tüm bunlara cevabımız "evet" olacaktır değil mi?

Cevaplarımız "evet" oluyor; fakat uygulamamız "hayır" şeklinde oluyor. Çünkü biz kötü olayların bizim başımıza gelmeyeceğine inanıyoruz. Kafamız o şekilde çalışıyor.

Ölümü aklımıza getirmiyoruz; çünkü ölüm bizim şahdamarımızdan çok hep başkalarının şahdamarına daha yakın gibi düşünüyoruz.

Başımıza bir kaza geleceğini düşünmüyoruz; çünkü kazalar hep başkalarının başına gelir diye düşünüyoruz.

Devasız hastalıkların bizim başımıza veya çevremizdeki sevdiğimiz insanların başına gelebileceğini düşünmüyoruz; çünkü devasız hastalıklar hep filmlerde insanların başına gelir veya hep başkaları bu durumla karşılaşır diye düşünüyoruz.

Tüm bunları bilinçli olarak değil, bilinçaltından düşünüyoruz.

Mesela ben de, rahmetli anneannem kanser olana kadar, kanser gibi bir hastalığa sevdiklerimden birinin yakalanacağını hiç düşünmemiştim. Çünkü bana göre insanlar filmlerde kanser olurdu ya da kanser hep başka insanların başına gelirdi.

Yaşayınca anladım her türlü musibetin insanın başına gelebileceğini. İnsan yaşayınca anlıyor insanın her musibetle karşılaşabileceğini.

Her insan her türlü musibete açık durumdadır. Akşamdan sabaha hayatımızda çok farklı değişimler olabilir.

Bugün iki ayağımızın üzerine basarak yürüyebilirken, yarın yürüme yetimizi kaybedebiliriz.  Bugün iki gözümüzü kullanabilirken, yarın gözlerimiz görmeyebilir.

Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Bu yüzden kimseyi kırmamalı, üzmemeli, insanlara iyi davranmalı ve bu dünyadan göçüp giderken arkamızdan hayırla anılacak bir insan bırakmalıyız. İsmimiz geçtiğinde insanlar arkamızdan rahmet okuyabilmeliler.

Yarın başımıza ne geleceğini bilmiyorsak davranışlarımızı da ona göre şekillendirmeliyiz.

Hayri Temür