İL HALK KÜTÜPHANESİNİ İYİ GÖRDÜM
Değerli okuyucularım, Giresun İl Halk Kütüphanesine en son liseli yıllarımda gitmiştim. Beş yıldan beri Giresun’da ikamet etmediğimden dolayı epey bir süre uğrayamamıştım.
Geçenlerde şöyle bir uğrayayım dedim. “Bakalım o yıllardan beri bir ilerleme, gelişme var mı?” diye merak ettim. Küçük bir il olduğumuzdan ve halk olarak da okumaya pek meyilli olmadığımızdan kütüphaneye olan ilgiyi öğrenmek için gözlem yapmaya gittim. “Eğer ilgi varsa gelişme de vardır.” diye düşündüm. Sonuçta bir arz-talep olayı var değil mi?
Giriş kapısından içeri girdiğimde hemen karşıda solda “internet merkezi” salonu olduğunu gördüm. Salona girdiğimde tam 22 adet bilgisayarla karşılaştım. Kendimi internet cafe’de sandım bir an. Doğrusu ben o kadar bilgisayar beklemiyordum. Kütüphanemiz açısından harikulade bir şey bu. Saat sınırınız yok, her türlü araştırmayı yapabilmek mümkün.
Sonra üst kata çıkarken mermer şekilde döşenmiş ve yenilenmiş merdivenler çekti dikkatimi. Yanlış hatırlamıyorsam yıllar önce öyle değildi. Kafamı kaldırıp şöyle bir etrafa baktığımda da duvarların yakın bir zamanda boyanmış olduğunu fark ettim.
Rafları gezdim. Osmanlıca eserlerden Türkçe denemelere, Edebiyat kitaplarına, romanlardan ansiklopedilere ve 170’e yakın süreli yayına kadar aranan her şey hemen hemen mevcut. Hatta o gün gittiğimde daha yeni gelen kitaplar da vardı ve kayıt altına alınıyordu.
Daha sonra merak ettim “Acaba üye olmak için çok fazla bir şart gerekiyor mu?” diye. Hayır gerekmiyormuş. Sadece T.C kimlik kartımız ile üye olabiliyormuşuz.
Bu arada gözlemimi yaparken kendi kendime düşündüm: “Kütüphanede bir ilerleme ve gelişme olduğu aşikâr. O halde üye ve okuyucu sayısı da fazla olmalı” dedim. 2010 yılı sonu itibari ile İl Halk Kütüphanesi’nde üye sayısının 2 bin 536 ve okuyucu sayısının 79 bin 900 olduğunu öğrendim. Kitap sayısının ise 35 bin 239 olduğunu da unutmadan belirteyim. Rakamları öğrenince doğrusu yine şaşırdım. Zira okumayı pek sevmeyen bir toplum olduğumuz bilinen bir şey.
Toplum olarak okumaya ilgi duymalıyız. Nerede bir gazete, dergi bulursak en azından nelerden bahsediliyor diye bir göz atmalıyız. Bizler eğer okumaya meyilli olmazsak bizden sonraki nesillere nasıl örnek olabiliriz ki? En basit örneği ile bir aile olarak kitap okumayı kendimiz sevmezsek, çocuklarımıza nasıl sevdirebiliriz ki?
SON SÖZ:
İl Halk Kütüphaneleri sadece öğrencilere, öğretmenlere ve akademisyenlere hizmet veren bir yer değildir. Toplumdan her kesime açık yerlerdir.