İKİLİ İLİŞKİLERDE DE OLGUNLAŞMA SÜRECİ VARDIR

İnsanların kişilikte olgunlaşmaları gibi ikili ilişkilerde de bir olgunlaşma süreci vardır. Bu süreci tamamlayamayan çiftler arasında kopukluk, iletişim eksikliği ve anlaşmazlıklar meydana gelir.

İkili ilişkilerde henüz olgunlaşma sürecini tamamlayamamış kişi kendi sınırlarının dışına çıkmaz/çıkamaz. Hep "ben" düşüncesi içerisindedir. Örneğin; eşinin de tıpkı kendisi gibi bir yaşamı olduğunu düşünmez, onun tümüyle kendisine ait olduğunu varsayarak hareket eder. Kendi isteklerine göre eşinin yaşamını şekillendirmek ister. Bu şekillendirme isteğinin altında "Bana sormadan hiçbir şey yapmayacaksın. Bana sormadan karar vermeyeceksin. Benden izinsiz hiçbir yere gitmeyeceksin. Her gittiğin yeri bana bildireceksin, benden izin alacaksın" gibi düşünceler yatar. Yani otorite kurmaya çalışır.

Bir zaman sonra bu, karşı tarafı sıkmaya ve bunaltmaya başlar. Çünkü birey kendi kişiliğini yaşayamaz olmuştur. Kişinin temel gereksinimlerinden biri olan, Doğan Cüceloğlu'nun tabiriyle "bağımsız olma(*)" ihtiyacına kilit vurulmuştur. Böyle bir ikili ilişki çatısı altında birleşen çiftlerde çatışmalar olacak ve bu yer yer huzursuzluğa kadar varacaktır.

O halde ne yapmalıdır? İkili ilişkilerdeki olgunlaşma sürecini tamamlamış bir insan olmak gerekir. "Senin de kendine ait bir yaşamın ve sınırların var" cümlesini benimsemiş olmak gerekir.

SONSÖZ:

Kişi karşısındaki bireyin de insan olduğunu hatırlar ve onun da kendine ait bir yaşamı olduğunu düşünerek hareket ederse, eşini tümüyle kendine bağlı ve ait olarak görmez, onun da kendi sınırları ve mahremiyeti içerisinde hareket etmesine izin verir. Bu davranış da ikili arasında iletişim eksikliğini giderir ve anlaşmazlıkları ortadan kaldırır. Daha rahat ve mutlu birlikteliklerin önünü açar. İletişim eksikliği olmayacağı için de eşler birbirlerine hoşgörülü davranır. Bu hoşgörü sayesinde zaten kişi bir şey yapacak ya da bir karar verecekse eşine danışır, fikrini alır, onu bilgilendirir.

KAYNAK:

(*) Doğan Cüceloğlu, İçimizdeki Biz (2014), Remzi Kitabevi, 52. Baskı

Hayri Temür