İBADETİ ORUÇ OLAN BİR MİLLETİ AÇLIKLA KORKUTAMAZSINIZ
Başlık bana ait değil. Bir yerde okumuştum, ülkenin durumunu tam da özetleyen bir söz olduğunu düşündüğüm için yazının başlığında kullanmaya karar verdim.
24 Haziran'a az bir süre kaldı.
Ülkenin kaderinin belirleneceği önemli bir seçime gidiyoruz. Bu seçim, geçmiş diğer seçimlerden çok farklı ve çok daha önemli bir seçim olacak.
Bütün kızgınlıkları, kırgınlıkları bir kenara bırakarak düşünmeliyiz. Çünkü kırgınlıkla, kızgınlıkla olayları derinlemesine inceleyemeyiz.
Dolar ve euronun bu kadar artması, günden güne artmaya da devam etmesi yabancıları, batı ülkelerini neden bu kadar sevindiriyor, diye hiç düşündük mü?
Neden batı ülkelerini bu kadar mutlu ediyor, neden Türkiye'nin üzerine pusuya yatmış gibiler? Hatta "gibi"si bile fazla...
AK Parti'nin politikaları sorgulanabilir, eleştirilebilir. Hatta bazen kızabilir, farklı düşüncelere de kayabiliriz. Bu ayrı bir konu...
Fakat önceki yıllarda Türkiye'yle bu kadar uğraşmayan dış güçler neden son yıllarda Türkiye'ye karşı bir operasyon durumundalar? Bütün konu aslında bu.
Neden mi? Açıklamaya çalışalım.
Önceleri Türkiye, önüne koyulan senaryoyu harfiyen yerine getiriyor, ülkenin yönetmenliğini başkaları yapıyordu.
Fakat son yıllarda Türkiye bu senaryonun dışına çıkmış, eklemeler ve çıkarmalar yaparak senaryoyu kendi yazmaya, yönetmenliğini de kendi yapmaya başlamıştır.
Bundan dolayıdır ki Türkiye'ye artık diş geçiremeyen güçler her türlü yolu deneyerek dağıtmaya çalışmışlardır. 17-25 Aralık ve 15 Temmuz darbe girişimi bunlara birer örnektir. Şimdi de ekonomi dalgalanması üzerinden bu tutum sürdürülmektedir.
TÜRKİYE'DEKİ SEÇİM SONUCU NEDEN ONLARI BU KADAR İLGİLENDİRİYORDU?
7 Haziran 2015 genel seçimini ele alalım.
7 Haziran'da AK Parti, hükümet kuracak sonucu alamayınca İtalyan basınından Le Repubblica gazetesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için "YENİ BİN YILIN SELAHADDİN EYYÜBİ'Sİ SON METRODA DURDURULDU" diye başlık atmıştı. Recep Tayyip Erdoğan'ı Selahaddin Eyyübi'ye benzetmişlerdi.
Peki, İtalyan basının haberde böyle bir başlık atmasındaki amaç neydi? Türkiye'deki seçim neden onları böyle bir başlık attıracak kadar ilgilendiriyordu?
Recep Tayyip Erdoğan'ı neden Selahaddin Eyyübi'ye benzetmişlerdi? Çünkü Selahaddin Eyyubi, Kudüs'ü Hıristiyanların elinden alıp kentte 88 yıl süren Hıristiyan egemenliğine son veren ve 3'üncü Haçlı Seferini engelleyen komutandır.
Günümüze dönersek...
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Avrupa Birliği (AB) büyükelçileriyle iftar yemeğinde bir araya geliyor ve büyükelçiler Muharrem İnce'ye "Erdoğan'ı yargılayacak mısınız?" diye soruyorlar(*).
Erdoğan'ın yargılanması AB büyükelçilerini niye ilgilendiriyor? Erdoğan'ın yargılanıp yargılanmayacağı niye Avrupa'ya dert oluyor?
Türkiye'nin artık başına buyruk davranmaya başlaması şüphesiz ecnebi dünyasında rahatsızlık uyandırmaya başlamıştır ve bu sebepten dolayı da Türkiye'nin üzerine oynanan oyunlar olduğu aşikârdır.
Türkiye iç politikada eleştirilebilir; çünkü kimse hatasız değildir. Fakat dış güçlere karşı birlik olunmalıdır.
17-25 Aralık'la, 15 Temmuz darbe girişimiyle hükümeti yıkamayan dış güçler, ekonomik dalgalanmalarla millet üzerinden hükümeti yıkmaya çalışıyorlar.
"İbadeti oruç olan bir milleti açlıkla korkutamazsınız" sözü aslında durumu tam manasıyla özetleyen bir söz. Ülke zor günlerden geçiyor. Bütün kızgınlıkları, kırgınlıkları bir kenara bırakarak düşünmeliyiz.
KAYNAK:
(*) https://www.haberler.com/ince-nin-erdogan-i-yargilayacak-misiniz-10884518-haberi/
Hayri Temür