GİRESUN’DA OTEL YÖNETİCİLERİ PROFESYONEL Mİ?
Yazılarımı okuyanlar eleştirel tarzda yazılar yazmadığımı bilirler. Genelde bu tarz yazılar kaleme almam. Fakat bu yazımda Giresun’da bulunan bir otel işletmesi ve patronu ile ilgili bir şeyler yazacağım. Yalnız bu otelin hangi otel olduğu konusunda bir bilgi vermeyeceğim.
Öncelikle size patronlarla ilgili okuduğum, turizm sektöründe tanınan ve yıllarca Otel Genel Müdürlüğü yapmış bir yazar ağabeyimizin yazısından bahsetmek istiyorum. Bu ağabeyimiz patronları amatör ve profesyonel patronlar olmak üzere iki guruba ayırmaktadır. Turizmci bu büyüğümüzün tanımlaması ile -kısaca belirtiyorum- amatör patronlar günün 24 saatini sahibi olduğu otelde geçirirlermiş. Personellerine pek güvenmez ve sürekli gözlemleme gereği duyarlarmış. Profesyonel patronlar ise gerekli olmadıkça otele uğramazlar, arada bir denetleme yaparlarmış ve bu denetlemelerin de ne zaman olacağı bilinmezmiş.
Bunlara ilaveten profesyonel yöneticilerle ilgili olarak ben de bir şey eklemek istiyorum. Küçük otel işletmelerinde patronlar -şayet anlıyorlar ise- otelin yöneticiliğini de yapabilirler. Aynı zamanda profesyonel yöneticilerin şu özelliğe de sahip olmaları gerekmektedir: “çalıştırmak için aldıkları elemanın yetiştirilmesini sağlamak”.
Şimdi gelelim konumuza. Sözünü ettiğim otel ve patronu bu özelliğe sahip değildir. Otel sadece ve sadece itibar sağlamak ve para kazanmak için kurulmuş gibidir (Bir otelin açılmasının temelinde tabii ki ekonomik kazanç sağlamak yatmaktadır). Dışarıdan bakıldığında bu otel gayet profesyonel görünmektedir. Lakin profesyonel bir mantıkla yönetilmemektedir.
Neden mi? Bir otelde bir Patron ve bir de Otel Genel Müdürü vardır değil mi? Bütün otellerde bu böyledir. Lakin Giresun’daki bu otelde patron Otel Genel Müdürü’dür ve aynı zamanda bir de Otel Müdürü vardır.
Ben KKTC’de eğitimimi alırken proje ve ödevlerim gereği birçok otele gittim ve oradaki hiçbir otelde hem Otel Genel Müdürü hem de Otel Müdürüne rastlamadım. Benim bildiğim sadece Otel Genel Müdürü vardır. Lakin dediğim gibi küçük otel işletmelerinde Otelin Genel Müdürlüğünü otelin sahibi de yapabilir. Ondan sonra gelen ise Genel Müdür Yardımcısıdır.
Şimdi size bir olay anlatacağım. Sözünü ettiğim bu otelin ön büro departmanında (bölümünde) resepsiyonda çalışmak üzere turizm mezunu bir genç başvuruda bulunur. Daha önce ön büro tecrübesi yoktur. Otelin sahibi bu kişi ile iş görüşmesini yapar ve iki haftalık bir deneme süresi ön görülerek işe alınır. Genç, üç-dört gün sonra sözünü ettiğim otelin resepsiyonunda işe başlar. Ön büro müdürü kendisine “ilk gün hiç bir şey yapmamasını ve sadece gözlem yapmasını” söyler. İlk gün bu şekilde geçer. İkinci gün olur ve ikinci günün akşamı ön büro müdürü genci odasına çağırır ve “patronun kendisini gözlemlediğini, faydalı olamayacağını düşündüğünü, eleman yetiştirmeye vakitleri olmadığını, acilen tecrübeli bir elemana ihtiyaçları olduğunu ve bu yüzden kendisi ile çalışamayacaklarını” söyler.
Şimdi ben size iki şey soruyorum: Birincisi; tecrübeli ve kalifiye (nitelikli) bir resepsiyonist niçin gelip Giresun’da küçük bir işletmede çalışsın? İkincisi: turizm personellerini onlar yetiştirmeyecek, başkaları yetiştirmeyecekte kimler yetiştirip, piyasaya tecrübeli eleman çıkacak?
İşte bu düşünce profesyonellikten uzak bir düşüncedir. Peki, profesyonel yönetici mantığı nasıl olur seyahat acenteciliğinden örnek vererek açıklayayım. Baracuda Tour seyahat acentesi Türkiye’de turizm sektöründe güvenilir ve yurtdışına turlar düzenleyen en iyi acenteler arasındadır. Sahibi Sayın Cem Polatoğlu’dur. Kendisi tur operatörleri platformu sözcüsü, İspanyolca, Almanca, İngilizce, İtalyanca T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı kokartlı profesyonel turist rehberi ve turizm yazarıdır. Sektörde tanımayan ve bilmeyen yoktur onu. Cem Polatoğlu profesyonel bir mantığa sahiptir.
Bunu neye dayanarak söylüyorum? Bundan bir ay kadar önceydi. Cem Polatoğlu Baracuda Tour bünyesinde yetiştirilmek üzere eleman alınacağı ilanını verdi ve bir de açıklamada bulundu. Açıklamasında alacağı elemanın işi öğrenme sürecinin 6 ayı bulacağını, 6 ay süresince bu elemandan hiçbir verim alamayacaklarını, acentecilikte telefonlara bakmanın bile bir tecrübe gerektirdiğini söylüyordu. Aynı zamanda bu işin 6 ay boyunca ücretli staj mahiyetinde olacağını ve başlangıç olarak 800 TL maaş+SSK+prim (primlerle birlikte bu ücretin 1500TL’yi bulacağını) verileceğini belirtiyordu.
Acentecilik ve başka işler de dahil Türkiye’de hiç kimse en az 800 TL staj ücreti vermemektedir. Sayın Cem Polatoğlu 6 ay boyunca bu kişiye sadece işi öğretmek için bunu yapacağını duyurdu. İşte profesyonel yönetici bu şekilde ve bu mantıkta olmalıdır.
Bizim Giresun’da ise hazır ve tecrübeli eleman aranıyor, tecrübesi olmayan elemanın da iki günde işi öğrenmesi ve işletmeye alışması bekleniyor. Bu doğru bir mantık değildir. Böyle bir mantık tabir-i caizse dükkân sahibi mantığıdır. Yani profesyonellikten uzak olup kendini profesyonel zannetmektir.
Bugün işletmesi iyi yönetilen kurumsal otellerden 100 tane yönetici seçseniz ve sorsanız, bu yöneticilerin her biri iki günde elemanın yetişemeyeceğini söyler ve ikinci günün akşamına “bize tecrübeli bir eleman lazım” diyerek kimseyi işten çıkarmaz. Eğer öyle düşünüyorlarsa zaten bu kişiyi vaktinde işe almazlar.
Bu arada unutmadan şunu da belirmek istiyorum: Sözünü ettiğim otelde resepsiyon memuru öğle yemeğine gidiyor ve yerine ön büro müdürü bakıyor. Resepsiyona bir telefon geliyor -konunun ne olduğunu tam olarak hatırlamıyorum, fakat oda fiyatları ile ilgili olabilir- Ön büro müdürü telefona bakıyor ve kendi ismini vermeyip resepsiyondaki yemeğe giden elemanının ismini veriyor. Konuşulan konu ile ilgili herhangi bir sorun olduğunda misafir ile kendisinin karşı karşıya gelmemesi için olsa gerek. Şimdi siz düşünün artık sözünü ettiğim otel profesyonel yönetilen bir otel midir?