DÜN VE YARIN HUZURSUZ BİR HAYATIN KAPISINI ARALAR

13.06.2015 10:21

Yarını düşünmek, doğmamış bir çocuğu düşünmek gibidir. Dünü düşünmek, uçurumdan atladıktan sonra geri dönmeyi istemek gibidir. Her ikisi de içinde bulunduğumuz anı, bugünü, yaşamaktan alıkoyar bizleri.

Yarına ulaştığımızda, şimdi içinde bulunduğumuz an "dün" olacaktır ve uçup gidecektir. Tıpkı beslediğimiz bir kuşun penceremizden uçup gitmesi gibi. Nasıl ki bu kuşu birkaç gün sonra hatırlamayacaksak aynı şekilde dünü de hatırlamamak gerekir.

Yarınlarda yaşamak da henüz olmayan bir şeyi varmış gibi düşünmektir. Bir arabanız veya eviniz yokken, bir arabanız ya da eviniz varmış gibi düşünebilir misiniz? Olmayan bir şey nasıl var gibi düşünülebilir ki? O halde yarına da odaklanmamak, zihnin oyununa gelmemek gerekir.

SONSÖZ:

Dünde ve yarında yaşamak, insanın bugünden tat almasına mani olur ve huzursuz bir hayatın kapısını aralar. "Bugünün işini yarına bırakma" derler. Mutluluk bugünün işidir, "an"ın içindedir çünkü. Yarına ertelenmemelidir. Bir ibadeti yarına bıraktığımızda borçlu olacağımız gibi, mutluluğu da ertelersek yarına, alacaklı oluruz bu hayattan. Ve belki de alamadan göçüp gideriz fani dünyadan.

Hayri Temür