"AYIP" KAVRAMI TOPLUMUN AHLAKINI AYAKTA TUTAR
Önceden “ayıp” diye bir kavram vardı. Utanmamızı sağlardı.
Önceden “ele güne karşı rezil olmak” diye bir durum vardı. Hayâsızca davranmamızda bizi frenlerdi. Adeta sosyal baskı freniydi.
Bazı kötü ve hoş olmayan ahlak dışı davranışlarda bulunmamızı bu “sosyal baskı freni” engellerdi. Bu sayede ahlakımız ve utanma duygumuz bizde kalırdı.
Ama şimdi ne oldu? “Ayıp” kavramı kayboldu; çünkü “el aleme ne” diye bir durum ortaya çıktı.
Aslında kimsenin bizi ilgilendirmemesi ve kimsenin lafını dikkate almamamız gerektiği güzel bir şeydi. Bu sayede hayatımızı daha iyi yaşayabilirdik.
Fakat biz bunu yanlış anladık. “El alemden bana ne” lafını her şey için hayatımızın prensibi yaptık. Her türlü ahlaksızlığı, edepsizliği yapar olduk; çünkü haya duygumuzu kaybettik; çünkü bizde fren görevi gören bu duygumuzu bozduk ve patlak bir frenle hayatı yaşar olduk.
Halbuki el aleme rezil olma duygusu insanın hayasızca davranışlarını engeller, kendine çeki düzen vermesini sağlar. Özellikle iradesiz insanların kötü davranışlarda bulunmamasına bir nebze katkıda bulunur.
“Ayıp” kavramı toplumun ahlakını ayakta tutan en önemli kavramdır, yok olmamalıdır. Çünkü ayıp ortadan kalkarsa her türlü hayâsızlığa kapı açılır, toplumsal ahlaki normlar yerle bir olur.
Hayri Temür