ALLAH İLE KUL ARASINDA ARACI YOKTUR

10.03.2023 09:39

Kur'an'a göre Yüce Allah, kendisi ile kulu arasında bir aracıyı reddeder. Zira Kur'an ve Hz. Peygamber (a.s) Allah ile kul arasındaki aracıyı kaldırmak için gönderilmiştir. 

Cemaat liderlerini, tarikat şeyhlerini, alimleri mübarek varlıklar olarak görmek ve Allah'a yaklaşma vasıtası olarak görmek bir müşrik anlayışıdır. Bu anlayış Zümer, 39/3. ayette sabittir: "Dikkat edin! Arı duru din yalnızca Allah’a aittir. O’nun peşi sıra dostlar edinenler 'Onlara, bizi yalnızca Allah’a biraz daha yaklaştırsınlar diye kulluk ediyoruz!' derler" 

Bir başka ayette ise Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: "Rabbinizden size indirilene (Kur'an'a) uyun. O'nu bırakıp da başka önderlerin ardından gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz. (A'raf, 7/3)" 

Diyanet İşleri Başkanlığı, sözünü ettiğimiz A'raf, 7/3. ayeti şöyle açıklar: "Bu âyette hem müşriklere hem de müminlere hitap edilmekte, birincilerin öncelikle inkâr ve şirkten, müslümanların da günah ve isyandan uzaklaşıp korunarak indirilen kitaba uymaları; Allah’ın dışında bir kısım insanları veya başka varlıkları tanrı yerine koyarak rehber edinip onların peşine düşmemeleri; sadece Allah’ın kitabına tâbi olmaları emredilmektedir. Müminlerin gerçek velîsi yani onları seven, yardım ve himaye eden, indirdiği kitapla yollarını aydınlatan hakiki dostları Allah’tır. Şu halde müminler de O’nu dost ve yardımcı bilip O’nun peygamberini önder, kitabını rehber edinip o kitaba uymalı, din konusunda onun hükümlerine aykırı görüş ve inanç sahiplerine itaat etmemelidirler." 

 

Yüce Allah insana ne kadar yakın olduğunu şu ayetlerle insanlara bildiriyor: 

Bakara, 2/186: "Kullarım sana benden sorduğunda onlara de ki: 'Ben kendilerine çok yakınım. Bana dua ettiği zaman, dua edenin çağrısına cevap veririm. Kullarım benim davetime uysunlar ve bana inansınlar ki doğru yolu bulabilsinler!" 

Şûrâ, 42/26: "Allah iman edip iyi işler yapanların duasına cevap verir; lütfundan onların ödülünü artırır." 

Neml, 27/62: "Onlar mı hayırlı yoksa kendine yalvardığında zorda kalana cevap veren, sıkıntıyı gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri (sorumluları) olarak görevlendiren Allah mı? Allah’la birlikte bir ilah mı varmış! Ne kadar da azınız gerçeği hatırlıyor!" 

Kaf, 50/16: "Yemin olsun ki insanı biz yarattık. Nefsinin ona neler fısıldadığını bilmekteyiz. Biz ona şah damarından daha yakınız." 

Enfal, 8/24: "Bilin ki Allah, kişi ile kalbi arasına girer." 

Hud, 11/61: "Semûd kavmine de kardeşleri Salih’i göndermiştik. 'Ey kavmim! Allah’a kulluk edin! Sizin için O’ndan başka ilah yoktur. O sizi yerden (topraktan) yaratmış ve sizi orada yaşatmıştı. O’ndan bağışlanma dileyin; sonra da O’na tevbe edin! Şüphesiz ki Rabbim kullarına yakındır; dualarına karşılık verendir.' demişti." 

Mücadele, 58/7: "Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O’dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O’dur. Bunlardan daha az veya daha çok olsunlar, nerede olurlarsa olsunlar mutlaka O onlarla beraberdir." 

Hadid, 57/4: "Nerede olursanız olun, O sizinle beraberdir." 

 

Bu ayetler Allah ile kul arasında kimsenin ve hiçbir şeyin olmayacağını/olamayacağını apaçık şekilde insanlara bildiriyor. 

İnsana bu kadar yakın olduğunu bildiren Yüce Allah'a direkt dua etmek varken, araya aracı koyup onun üzerinden dua etmek Kur'an'la çelişir. 

Peki, araya aracı koymanın anlamı nedir? Duanın kabulü konusunda Yüce Allah'a güvenmemek ve araya koyulan aracı ile Yüce Allah'ın yaratan sıfatını küçümsemektir. 

Gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri yaratan Yüce Allah, bir duayı kabul etmemeyi dilemişse; O'nun yarattığı bir kul O'na bunu kabul ettiremez. Zira Yüce Allah hükmüne kimseyi ortak etmez (Kehf, 18/26). 

Hâlbuki Yüce Allah, "Bana dua ettiği zaman, dua edenin çağrısına cevap veririm" diye bildirir Bakara, 2/186. ayette. Verilecek cevabı, araya koyulan aracının değiştirmesi mümkün değildir. 

 

Şu ayet de çok önemli bir ayettir: 

"Kim benim zikrimden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, şüphesiz ki onun için sıkıntılı bir hayat olacak ve biz onu, kıyamet günü kör olarak dirilteceğiz. O kişi, 'Rabbim! Beni neden kör olarak dirilttin? Oysa ben gören biriydim' diyecektir. Allah şöyle buyurmuş olacaktır: 'İşte bu şekilde sana ayetlerimiz gelmişti de sen onları unutmuştun. Bugün sen de aynı şekilde unutulacaksın!' Haddi aşanları ve Rabbinin ayetlerine inanmamış olanları işte böyle cezalandıracağız. Ahiret azabı ise elbette daha şiddetlidir ve daha kalıcıdır. (Taha Suresi, 20/124----127)" 

 

Ayetteki "Haddi aşmak" ifadesi vahye sırtını dönmek, ona kulak vermemek, önemsememek, hayatı Allah bilinciyle yaşamaya çalışmamaktır. Bütün bunlar Yüce Allah'a karşı haddi aşmaktır. 

Kur'an'da Yüce Allah'ın kullarına ne kadar yakın olduğuna dair bu kadar ayet olmasına rağmen, Allah'a yakın olmak veya duaların kabulü için birilerini vesile kılmak Kur'an'a göre müşrik davranışıdır. Bu yüzden dualarınızı direkt Yüce Allah'a yapın. Zira "Sizin için Allah’tan başka gerçek dost ve yardımcı yoktur. (Şûrâ, 42/31)" 

Hayri Temür