AKLIMIZI ALAN TEKNOLOJİ: AKILLI TELEFONLAR

08.06.2014 15:27

Gün geçmiyor ki yeni tablet bilgisayarlar ve android telefonlar çıkmasın. Gün geçmiyor ki insanlar akıllı telefonları ellerinden düşürmesin ya da kafalarını telefonlardan kaldırmasın.

Evet, tamamen akıllı telefon denen teknolojinin esiri olmuş durumdayız. Facebook’a, twitter’a girmeden ya da haber sitelerine göz atmadan hiçbir saniyeyi, hiçbir dakikayı geçiremez olduk. Teknolojinin hayatımızı kolaylaştırması gerekirken, aksine sosyal yaşantımızı olumsuz etkilemeye başlamıştır.

Bir kafeye, bir restorana veya herhangi bir ortama girdiğimizde çevremize şöyle bir göz atarsak; herkesin ellerinde telefonlar, gözler ekrana kilitlenmiş; dünyayla ve karşısındaki kişi/kişilerle irtibatını kopardığını rahatlıkla göreceğiz. Böyle yerlere gidiş amacının arkadaşlarımızla, dostlarımızla vakit geçirip, hasbihal etmek olduğunu unutmuş durumdayız.

Şu bir gerçektir ki telefonsuz günlere geri dönmek mümkün değil artık. Fakat bu gidişe de bir “dur” demek gerekiyor. Zira tehlike çanları çalmaya başladı ve çalmaya da hızla devam ediyor. Aksi takdirde bunun önüne geçmeyi başaramazsak, ilerleyen süreçte, biz farkında olmasak bile asosyal insanlar topluluğu olacağız.

Sosyal medyada ne kadar kişiyle hasbihal ettiğinizin, ne kadar arkadaşınız olduğunun hiçbir önemi yoktur. Oradaki sosyal hayat(!), ancak bilgisayarı/tableti/telefonu kapatana kadardır. Cihazlar kapatıldığında teknoloji sosyalliği sona erecektir.

Akıllı telefonların hayatımıza yaptığı olumsuz etkilerden dolayı dünyanın bazı yerleri de rahatsız olmuş ki İspanya’da bir restoran bir uygulama geliştirmiş. Radikal gazetesi yazarı Cüneyt Özdemir, bu uygulamayı köşesine şu şekilde taşımış: “İspanya’da bir restoran özel su ve içki bardakları yaptırmış. Dengesiz olan bu bardakların dökülmeden masada durabilmeleri için telefonunuzu bardağın alt kısmının üzerine koymanız gerekiyormuş. Olur ya illa dayanamayıp telefonu alırsanız mecburen bir elinizle su bardağını tutmanız gerekeceği için bayağı etkili bir yöntem olarak uygulanıyormuş(1). ”

Yöntem gayet güzel; fakat böyle bir yöntem Türkiye’de uygulanabilir mi, orası tartışılır. Zira Türk milleti olarak biz, bardağın alt kısmına koyacak başka şeyler muhakkak bulur; yine de o telefonu elimize alır, öylesine kendimizi kaptırır gideriz. Bu noktada görüyoruz ki akıllı telefon bağımlılığı illetinden kurtulmanın tek çaresi yine bizlerdedir. Yapılacak şey ise bir araya geldiğimizde ellerimize mukayyet olmak ve imkân varsa telefonu kendimizden uzakta tutmaktır. Hatta bazı zamanlarda telefonu yanımıza almamak da çözüm olabilir. Biraz zor gibi; ama bu konuyu düşünme ve tartışma vakti de çoktan gelip çatmıştır. Yoksa yeni nesil “asosyal insanlar topluluğu” olacaktır.

SONSÖZ:

Artık teknolojinin hayatımıza olumsuz etkiler yaptığı şüphe götürmez bir gerçek. Bizler teknolojiyi değil, teknoloji bizleri esir almış adeta. Bu durumda kendimizi silkelemek ve teknolojinin esiri olmaktan kurtulmak gerekiyor. Bahsedilenler bu satırların yazarı için de söz konusudur.

KAYNAK:

(1) https://www.radikal.com.tr/yazarlar/cuneyt_ozdemir/akilli_telefonlar_aklimizi_alirken-1195247